Page 182 - Yılınlı Dağı Kitap
P. 182
Damlama Kaya’nın alt tarafında, toprak ile birleşen
yerinde karamuk çalıları ve kayalar vardı. O kayalık ve
yeterince sık olan karamuk çalıları, mağaranın ağzına
on arşına kadar uzanıyordu. Kayanın etrafını karamuk
çalıları sarmış ve çalı kolonisi mağaranın hemen
yakınına kadar gelmişti. Gece yarısı birisi, kaya ve
karamuk çalılarının arasına saklansa, Hacı’yı çok yakın
mesafeden ve mağaradan başını çıkarttığı anda kurt
saçması ile avlayabilirdi.
Hacı’nın en savunmasız zamanı mağaradan çıktığı
andı. O sırada tüfeğini uzatamaz, yalnız başı dışarıda
olurdu. İşte o sırada, on arşından adamın kafasına
nişan almak çocuk oyuncağı gibi bir şeydi. Yalnız
ıskalarsa, tüfeği yeniden doldurup ateş etmeye fırsat
bulamazdı. O zaman Hacı, pusucunun işini bitirirdi.
Fakat o kadar yakından imkanı yok ıskalamaz ve kurt
saçması ile ateş eden tüfek bu canavarı mutlak
ortadan kaldırırdı.
Gavur Hacı’nın ölümüne hükümet ne derdi?
Hükümet ne diyecekti. Adama ailesi bile düşmandı.
Sorgu sual olursa korkmadan her şeyi anlatır, suçu da
üstlenirdi. Duyulan bir başka haber de adamın ölüsünü
veya dirisini getirene hükümet ödül veriyordu. Ödül
falan istemezdi ama, şu herif tüm insanları korku ve
dehşet içinde yaşatıyor ve Gavur Hacı’nın ölümünden
sonra herkesin derin bir nefes alacağını biliyordu.
Ahmet kendine göre sağlıklı bir yol tuttuğuna
inanıyor ve yaptığı planı daha da geliştirmeye
uğraşıyordu. Hacı’nın ölümünden sonra vicdan azabı
çekip çekmeyeceğini düşündü. On dokuz kişiyi
öldürdüğü söylenen Hacı kadınlara bakıyor, birçok
insana korku salıyordu. Hacı yaptıklarından pişmanlık
duymuyor, her yaptığı vahşette, hazlar içinde kalıyor,
büyük bir mutluluk onu sarıp sarmalıyordu. Hasta ve
174