Page 195 - Yılınlı Dağı Kitap
P. 195

“  Şükür Allah’ıma! Oğlumu sağ salim  yeniden
                                  gördüm ya! Eşkıya ile karşılaşmak sana göre değil.
                                  Namussuz herif ortada görünmüyor. Bakarsın bir
                                  yerden çıkar, bir yerden kurşun sıkar. Ahmet, ben
                                  sensiz ne yaparım sonra? Sen hiç  kötülük görmedin,
                                  yaşamanın en kötü ve kanlı tarafına bu yaşta katılman
                                  doğru değil. Hacı beni  öldürecekmiş, varsın öldürsün,
                                  gam yemem. Fakat senin tüyüne hata gelirse,
                                  dayanamam “ diyordu. Böyle konuşurken oğluna
                                  sarılmış, bırakmıyordu.
                                     Ahmet, babasının sevgi dolu sözlerine cevap verdi.
                                     “ Tamam baba! Çok haklısın. Pusu kurmak, kalleşçe
                                  adam öldürmek bana göre değil.  Kan ve kötülükten
                                  nefret ediyorum. Sözünden dışarı çıkmadım, ne
                                  diyorsan, yaptım. Ömür boyu insan öldürmenin yükünü
                                  taşımak istemediğimin farkına vardım. Fakat sizleri de
                                  bu halde bırakmayacağım.  Şehre inip eşkıyanın inini
                                  jandarmaya haber verip, onları buralara çekip
                                  getireceğim. “ dedi.
                                       “  Tamam  oğlum. Senin tüyüne hata gelsin
                                  istemiyorum. Onu öldürmek için onun gibi olmalı,
                                  kalleşçe arkadan vurmalı. Bizler öyle değiliz. “ diyor ve
                                  oğluna sarılmış, sanki onun yitip gitmesini önlemeye
                                  çalışıyordu.
                                      “  Baba  en  doğru yolun jandarma olduğunu
                                  düşündüm. En kısa  zamanda jandarmaya durumu
                                  bildirmeliyiz. Belki de  şubeye teslim        olurken,
                                  jandarmaya da giderim. Yattığı yeri biliyoruz. Jandarma
                                  hakkından mutlaka gelir. “
                                      “  İşte en doğru yol bu! Cafer Binbaşı onu  yakalar.
                                  Zaten diş biliyor.  Şimdilik  şu kahvaltımızı yapalım “
                                  dedi.
                                      Köşkün  orta yerine, yemek sinisi konmuş ve
                                  akşamdan yoğrulan hamurdan, Ayşe gelin, Emine Ana,


                                                           187
   190   191   192   193   194   195   196   197   198   199   200