Page 198 - Yılınlı Dağı Kitap
P. 198
Eğri Kaya gözetleme için daha elverişliydi. Kendisi
aşağıları, evleri gözlüyordu. Fakat aşağıda oturanlar,
kendisinin de yerini gözleyebiliyordu. Yeri bilinince,
tehlikeyi de düşünmek lazımdı. Kayanın gölgesinde
bunları kafasında evirip çevirirken, Arpa Dağı’na gözü
ilişti. Sanki Yılanlı Dağı’nın kaymaması için Arpa
Dağı’nı destek yapmışlardı. Yılanlının dibine Arpa Dağı
takoz olarak konmuştu. Hem Arpa Dağı barındığı ayı
inine daha yakındı. Birden hatırladı. Arpa Dağı’nın
eteklerinde bir fındıklık vardı. Fındıklık bulunduğu
yerden bile seçiliyordu. Fındıklık Arpa Dağı’ndan inen
cılga yolun hemen yanı başındaki koyu yeşillikti.
Hacının zihnine fındıklık takıldı kaldı. Oradan
Çiloğlu’nun evini çok yakından görür, varlığı onları
dehşete düşürürdü. Dürbünü ile oraları tek tek inceledi.
İninden çıktıktan sonra Tembellerin evinin altından
geçecek, sonra fındıklığa inecekti. Ortalık daha
ağarmadan oralardan geçtiğini düşünüyor ve kimselere
görünmeden fındıklığa yerleşeceği aklına geliyordu. En
iyisi fındıklıkta kendine bir yer ayarlamaktı. Aklına
gelenlerden ve kurduğu plandan memnun, hemen
yarından başlamak üzere fındıklığa gidip yerleşecekti.
Yine gece yaklaşmış, Eğri Kaya’yı terk eden Hacı
mağarasının yolunu tutmuştu. Minare Kaya’nın hemen
yakınından geçti ama, birden o kanlı caninin yüreği buz
kesti. Karşısında, hem de mağarasının yakınında bir
çift parlayan göz vardı. Ne olduğunu
anlayamadığından hemen tüfeğine davrandı. Tüfeği
omzuna alana kadar da o parlayan şey kayıplara
karıştı. Hacı daha da korktu. Bu ıssız yerlerde parlayan
ne idi acaba? İnsandan falan korkmazdı ama, ya
bunlar cin ise? Ona nasıl söz geçirecek ve kendini
kurtaracaktı. Şerbetli idi ama, cinlere, şeytanlara karşı
bir koruması yoktu. Hacı telaşlanıyor ve korkudan ödü
190