Page 205 - Yılınlı Dağı Kitap
P. 205

Gavur  Hacı saklandığı yerde vaktin  geçtiğini
                                  düşünüyor, gece zifiri  karanlıkta, cinlere,  şeytanlara
                                  rastlamaktan korkuyordu. Cinler keçi kılığına giriyor,
                                  bazen siyah kedi ve seyrekte olsa güzel gelin donunda
                                  ortaya çıkıyordu.  Genellikle cinler kaya  koltuklarında,
                                  viran ve kimsesiz boş evlerde barınıyor, bu  yüzden
                                  geceleyin daha fazla oyalanmadan mağaranın yolunu
                                  tutmalıyım diyordu. Artık mağaraya uçarcasına
                                  gidiyordu. Yol üzerinde  savaş nedeni ile  şehit düşen,
                                  yuvaları dağılan ailelerin boş ve ıssız evler, viran evler
                                  vardı. Kaya koltuklarının önünden ayağının ucuna
                                  basarak geçiyor ve bir an önce mağarasına kavuşmak
                                  istiyordu. Mağaraya girdiği zaman kan ter içinde
                                  kalmıştı. Hemen  mağaranın sahanlığına uzandı ve
                                  horultular ile uykuya daldı.
                                       Yakacak  yığınının yok olması Ahmet’in  şehre
                                  inmesini geciktirdi. Yakacakların yanması Çiloğlu ailesi
                                  için büyük bir felaketti. Yakacakları yok  olmuştu.
                                  Komşuların    zihninde   Çiloğlu’nun  nasıl   pekmez
                                  yapacağı, kışı nasıl geçireceği sorusu takılıp kalmıştı.
                                  Her darda kalanın yardımına Çiloğlu koşardı. Bu sefer
                                  niyet ahalisi Çiloğlu’nun yardımına koşuyordu. Niyet
                                  ahalisi Nazmiye Nine’nin söylediklerine aynen uydu.
                                  Yüreğinden geldiği  kadar kucak dolusu yakacağı,
                                  Çiloğlu’nun evinin alt tarafındaki birinci gedereye
                                  yığacaklardı.
                                      Yakacaklar  gelmeye  başladı. Yakacak yığını
                                  yükseldikçe Mustafa Efendi’nin de, Ahmet’in de yüzü
                                  gülmeye başladı. Nazmiye Nine görevlenmiş, yığının
                                  yükselmesini o sağlıyordu. Bir kaç gün içinde yeteri
                                  kadar yakacak toplandı. Yine eskisi gibi kışı
                                  karşılayacak,     vazgeçilmez      ürün,      pekmez
                                  kaynatabileceklerdi. Çiloğlu Mustafa Efendi de,
                                  Ahmet’te    komşularına     şükran    borçlarını   hiç


                                                           197
   200   201   202   203   204   205   206   207   208   209   210