Page 259 - Yılınlı Dağı Kitap
P. 259

yalnız bırakmayı hiç istememişti. Sanki Şükrü de garip
                                  bir çekim vardı. Ahmet’e alışamadığı duyguları ilham
                                  ediyor ve Ahmet,  nasılsa ondan ayrı düşmek
                                  istemiyordu. Şükrü’yü, içinde yer eden açıklayamadığı
                                  duygular yüzünden ölüm pahasına bile, takip edecek
                                  ve onun yaptığı her  şeye ortak olacaktı. Fakat adam
                                  öldürmeyi tarifsiz kaygılarla karşılıyor, buna rağmen
                                  Şükrü gibi yürekli olmaya çalışıyordu.
                                      Karamuk çalılarına az kalmıştı. Avcılar cılga yoldan
                                  çıkmadan yürümüşler ancak attıkları adımları iyi
                                  kollamışlar ve yolu seçerek yürümüşlerdi. Yol gittikçe
                                  yükselmiş ve  şimdi karanlıklar içine gömülü evler
                                  aşağılarda kalmış ve aşağılar karanlık bir girdaba
                                  dönmüştü. Sel yarığından sonra Minare Kaya, sonra
                                  da Damlama Kaya önlerine çıkacak, ondan  sonra da
                                  karamuk çalılarının kalabalığı gelecekti. Karamuk
                                  çalılarının korusu mağaraya kadar uzanıyor, bu yüzden
                                  de mağara ağzı, Çatal Kaya’dan hemen sonra geliyor,
                                  ama ilk bakışta bunlar fark edilmiyordu.
                                     Önceden  yerleri  bildiğinden, mağara ağzına avcılar
                                  ilerlemeye devam etti. Sel yarığını büyük bir özenle
                                  geçtiler.  İkisinin de yürekleri tarifsiz  bir hızla
                                  çarpıyordu.  Havadaki kanat sesleri vardı ve  yarasalar
                                  bu uğursuz gecede  kanat çırpıyordu. Minare Kaya,
                                  Damlama  Kaya, Karamuk Korusu, Çatal Kaya, cehri
                                  çalıları, yelkovanlar ve her  şey derin bir  sessizlikle,
                                  karanlığın içine gizlenmişti. Artık kalın ve siyah örtü
                                  altında kolay fark edilmiyordu. Damlama Kaya dağın
                                  göğsünden yukarılara uzanan bir yumruk gibi duruyor
                                  ve toprakla birleşmeye yakın  yerinden arada bir su
                                  damlıyordu. Şaşılacak şey olan bir doğa harikası artık
                                  arkalarında kalmıştı. Damlayan suyun  yalağından,
                                  yaban hayvanları, yılanlar, keklikler ve bin bir çeşit
                                  canlı varlık yararlanıyordu. Anlaşılan Gavur Hacı’nın su


                                                           251
   254   255   256   257   258   259   260   261   262   263   264