Page 263 - Yılınlı Dağı Kitap
P. 263

çıkartacağı avını arıyordu. Fakat Gavur Hacı bir türlü
                                  ortaya çıkmıyordu.
                                         Birden Ahmet’in korktuğu aklına geldi. Yoksa Hacı
                                  mağarada değil mi idi? Yoksa her zaman  yaptığının
                                  aksine, geceyi dışarıda mı geçirmişti. Korku dolu
                                  gözlerle etrafa yeniden baktı. Önce Damlama Kaya’ya,
                                  sonra yukarılardaki meşeliğe ve cılga yolun sonundaki
                                  iğdeye baktı. Yukarda  ki bükte ve diğer yerlerde bir
                                  gariplik göremedi. Hacı’nın oralarda saklanması veya
                                  geceyi geçirmesi mümkün değildi. O muhakkak
                                  mağaraya giriyor, karanlık ve izbe yerde sabahı sabah
                                  ediyor, sonrada ya eğri kayanın duldasında, ya da
                                  Boncuk Kuyu’da veya Fındıklıkta bütün gün bekliyordu.
                                  Yine mağarada olduğu muhakkaktı. Fakat neden
                                  ortaya çıkmadığına  şaşıp kalıyor, içinde ki korku
                                  gittikçe büyüyordu. Acaba mağaranın başka bir çıkışı
                                  mı vardı?  Hacı oradan çıkıp gitmişte kendileri onu
                                  görmemiş olabilir mi idi? Öyle olsa, Hacı onları görür
                                  ve işlerini bitirirdi. Başka bir çıkış olmadığına emindi.
                                  Emindi ama  şu Hacı neden ortaya  çıkmıyordu? Buna
                                  bir anlam veremiyor ve buz gibi bir ter bütün vücudunu
                                  kaplıyordu.
                                       Avcılar o gün taş olup kayanın ardında beklediler.
                                  Hiç kımıldamadan güneşin yükseldiğini gördüler. Hacı
                                  her gün mağaradan gün doğarken çıktığı halde, bu gün
                                  çıkmadı. Buna  şaşıp kalıyor, belki de uyuya kalmış
                                  diyorlardı. Koca bir ağırlık göğüslerine oturdu, yürekleri
                                  buz kesti. Bir taraftan hareketsizlik, diğer taraftan korku
                                  bütün gün onları perişan etti.
                                       Etraf  iyiden  iyiye  ısındı. Bir ara mağaranın yan
                                  tarafındaki delikten sarı renkli bir çift yılanın çıktığını
                                  gördüler. Yılanlar dikenli çalıların içine girmiyor, sanki
                                  yarış edercesine bulundukları yerin tersi yönünde
                                  kıvrılıp bükülüp gidiyordu. Boyları bir arşından fazla idi.


                                                           255
   258   259   260   261   262   263   264   265   266   267   268