Page 275 - Yılınlı Dağı Kitap
P. 275

Hacı’nın birden aklına geldi. Yukarda ki Küçük
                                  Kavaklıda bol miktarda yılan vardı. O  yılanlar buraya
                                  inmiyordu. O yılanlardan bazıları çok ince oluyordu.  O
                                  ince yılanlar, ağzı açık uyuyan insanın boğazına akıyor
                                  ve bir daha da çıkmıyordu. Hacı uyurken ağzının açık
                                  olduğunu düşünüyor ve ince bir yılanın boğazına
                                  akacağı korkusu onu perişan ediyordu. Bu yüzden tüm
                                  yılanlara düşman ve hala nerede bir yılan görse Hacı o
                                  yılanı öldürüyordu. Kara İsmail kendisini şerbetlemiş ve
                                  yılanlar, akrepler, büyüler dokunamaz olmuştu.
                                  Hocanın  şerbetleme duasını hatırlıyor ve içtiği acı su
                                  halen genzini yakıyordu. Kara  İsmail yılanlara karşı
                                  kendini  şerbetlemişti ama, yılanları Hacı’ya karşı
                                  şerbetleyen yoktu. O  yüzden Hacı yılanları ve  önüne
                                  ne gelirse öldürmeye devam ediyordu.
                                      Yukarıda, Küçük Kavaklıkta ki yılanlar çok azgındı.
                                  İnsan onları görünce korkuyordu. Yoksa ne canı vardı.
                                  Zaten açıkta gördüğü zaman birçoğunu ayağı ile
                                  ezmiş, hele geçenlerde koca bir boz yılanın başını
                                  uçurmuştu. Öldürdüğü yılan sanki  yılanların  şahı idi.
                                  Yılanın başı kopmuş, gövdesiz başın çatal dili dışarıda
                                  kalmış ve sessiz  çığlıklar atmıştı.   Sonra da bir daha
                                  dirilmesin, içinde cin varsa çıksın diye yakmıştı. Kara
                                  İsmail, onlara eziyet etmeyeceksin, öldürmeyeceksin
                                  demişti ama,  yılan gelmiş bir arşın mesafeye
                                  sokulmuş, nerede  ise boğazına sarılacaktı. Yine  de
                                  Kara  İsmail’in öğütlerini düşünmeden edemiyordu.
                                  Yılandan da o ateş gözlü hocadan da nefret ediyordu.
                                      Oysa  bir  çift  sarı yılan hemen yanı başında asırlık
                                  yumuşak toprakların içine saklanmış yatıyordu. Hacı
                                  onların varlığından, belki de intikam için geldiklerinden
                                  haberli değildi. O  şimdilik sadece uyumayı ve
                                  beynindeki sızıyı gidermeyi düşünüyordu.



                                                           267
   270   271   272   273   274   275   276   277   278   279   280