Page 276 - Yılınlı Dağı Kitap
P. 276
Yılanlar, yumuşak toz halindeki toprakların içinden,
Hacı’yı gözlüyordu. Onun yerini tayin etmişler, ne
yapacaklarına karar vermeye uğraşıyorlardı. Şu
köşedeki insandı ve bu insan kendilerine rahat
vermiyordu. İnsanın üzerinde öldürülen yılanların
mesajları vardı. Bu adam yılan katili idi. Yılanların ortak
bilincinde ise, bu adamın ortadan kaldırılması
emrediliyordu. Bu mesajlar iki yılanı da çıldırttı.
Mağaranın içinde az bir ışık vardı. İçeri loş bir
karanlığa bürünmüştü. Hacı ise karanlıkta ulaştığı ve
zeminden bir az yüksekçe olan yerde, eski bir halı
parçasının üzerinde yatıyordu. Yarın yine insanlara,
yılanlara, her çeşit canlıya dehşet salacaktı. Artık şu
Çiloğlu ve kim gelirse mermiye kıyacak, ateş edecekti.
Onları bir akrep gibi ezecekti. Zaten bir kaç hafta
vukuat olmaz ve namı söylenmezse niyet halkı kendini
unutur, unutunca da kafa tutanlar çıkar yiğitliğine gölge
düşerdi.
Hacı bunları aklından geçiriyordu ama ne büyük bir
tehlike içinde olduğunu bilmiyordu. Öldürdüğü yılanlar
çoktan aklından çıkmıştı. İnsandan ve aldıkları
mesajdan kin dolu yılanlar köşesinde kıvrılıp kalan
Hacı’yı, sabit bakışlarla gözlüyordu. Onun en ufak bir
hareketi sonu olacaktı. Fakat o uzandığı yerde
kımıldamadan yatıyordu. Ne var ki bir müddet sonra
döndü. Aslında çoktan uykuya dalmış ve horultular
çıkarıyordu. Çıkan ağır horultu, hayvanların daha çok
çileden çıkmasına yetti. Dişi olanı birden gerildi ve
Hacı’nın başına uçup, boğazına oturdu. Vakit
geçirmeden sivri ve keskin dişlerini Hacı’nın boynuna,
boğazına geçirdi. Erkek olanı da boş durmadı.
Şalvarının paçasından girdi ve paça arasından
yukarılara çıktı. Tırmandığı yerde sıcak vücudu
yokluyor ve her yoklayışta ağır zehrini boşaltıyordu.
268