Page 324 - Yılınlı Dağı Kitap
P. 324

kendisinden  şüphelenmemiş. Ekmeğini taştan çıkaran
                                  birine ne denir? “
                                     Ahmet’in konuşmasını dinleyen Hacı Mustafa Efendi
                                  hayretler içinde kıza bakıyor, etrafında döneniyor ve
                                  konuşuyordu.
                                     “  Sen  artık bize mahremsin. Fakat seni  evladım
                                  olarak görüyorum.  Açlığın ve  yokluğun insanları ne
                                  hale soktuğunu biliyorum. Senin katlandığın fedakarlığı
                                  kolay kolay kimse gösteremez. Her halinden helal süt
                                  emdiğin belli. Senin  gibi yürekli bir  kişiye kolay
                                  rastlanamaz.   Böyle    bir  şey    kimsenin    aklına
                                  gelmediğinden durumu anlayamadık. Oysa çelimsiz
                                  birinin kendini ölüme atarcasına ortaya çıkmasında bir
                                  gariplik olduğunu anlamalıydık. Her ne hal ise sen artık
                                  bizim kızımızsın, burası da senin  evin sayılır. Korku
                                  bizi esir almışken senin gibi bir ateş parçası kendimize
                                  getirdi. “
                                      Hacı Mustafa Efendi daha çok  şeyler söylemek
                                  istiyordu. Fakat birden köpekleri  Sarının havlaması
                                  sözünü kesti. Evin gediğine dikkatle baktılar.
                                  Karanlıktan biri çıkmış geliyordu. Gelen Nazmiye Nine
                                  idi. Elinden düşürmediği orağı, derisi kösele olmuş
                                  çıplak ayakları ve nasırlı elleri ile Nazmiye Nine
                                  sekideki dutun altına dikildi. Ev ahalisinin hararetle bir
                                  şeyler konuştuğunu fark etmişti. Doğrudan Ahmet’e
                                  söyledi.
                                      “ Yavrularım! Bizi kurtarmak için hayatınızı tehlikeye
                                  attınız. Tanrı sizin elinizi  kana bulamanızı istemedi.
                                  İstemedi de yılanları gönderdi. Hacı’yı yılanlara
                                  sokturup öldürttü. Öyle olmasa idi, sizin onu
                                  vuracağınızı herkes duymuş. Bu yürekliliği şu çelimsiz
                                  delikanlı göstermiş. Nerede o delikanlı. Hem bu kız da
                                  nereden çıktı? Nerede o delikanlı, alnından öpeceğim!
                                  “


                                                           316
   319   320   321   322   323   324   325   326   327   328   329