Page 326 - Yılınlı Dağı Kitap
P. 326

“  Allah  Allah!  Kadın başına ne işler yapmış. Aferin
                                  kızım. Yerlerde sürünüp insanlara yük  olarak
                                  yaşamaktansa, ölümü göze alıp yollara düştün demek.
                                  Böyle bir  şeyi kolay kolay kimse yapamaz. Geldin ve
                                  hepimizi uyandırdın. “
                                     Şükrüye sessiz duruyor, konuşulanları sadece
                                  dinliyordu. Fakat Ahmet sessizliği bozdu.
                                     “ Nazmiye Nine! Yunus Çavuş eşkıyayı ortadan
                                  kaldıramadı. Bizler bir şey yapamadık. Fakat Şükrüye
                                  hepimize örnek oldu. Eşeğinin acısı onu ateşledi.
                                  Eşekte bir güzel hayvanmış. Ela gözlü, uysal hayvan
                                  yok yere öldü gitti. “
                                     Sözün  burasında  Şükrüye duramayıp söze karıştı.
                                  Konuşurken sesi titriyordu.
                                     “  Benim  tek  arkadaşımdı. Onunla konuşur, onunla
                                  dertleşirdim.  Burnunu      kulağını   öper,    okşar
                                  yalnızlığımdan kurtulurdum.  Şimdi ne yapacağımı
                                  bilemiyorum. Allah razı olsun! Mustafa amca, Ahmet ,
                                  Emine ana  bana atalık yaptılar. Yapılan iyilikleri
                                  unutamıyorum.”
                                     Böyle  söylerken  gözlerinden  yaşlar iniyor ve artık
                                  yaşları gizlemeye çalışmıyordu. Ahmet’in yüreği sevgi
                                  ve şefkatle doldu. Kendini tutamayıp elini Şükrüye’nin
                                  boynuna dolayarak, kendine çekti.  Şükrüye böyle bir
                                  hareketi beklemiyordu ama kendini de  kurtarmaya
                                  çalışmadı. Onların bu halini gören Nazmiye Nine
                                  gençleri mutlulukla seyrediyordu. Kendi gelinliği aklına
                                  gelmişti. Hayattan murat alamamış, sevgilileri birer
                                  birer harplerde, kavgalarda kaybolup gitmişti. Kim bilir
                                  bu çocukları da feleğin hangi rüzgarı savurup
                                  götürecekti.  Şimdilik  az bir mutluluğu onlara çok
                                  görmemeliydi. Düşünceler içinde konuştu.
                                     “ Kızım Tanrı’nın takdirine boyun eğeceğiz. Bak seni
                                  böyle iyi insanların arasına düşürmüş. Görüyorum ki


                                                           318
   321   322   323   324   325   326   327   328   329   330   331