Page 43 - Yılınlı Dağı Kitap
P. 43

Allah’ına, kitabına durmadan sövüyor.  İnsanları
                                  dövüyor.  İki medrese öğrencisini öldürmüşler. Tenha
                                  yerde bulduklarını fena halde dövüyor, öldürüyorlar.
                                  Bizden eli  silah tutanlar asker iken, Ermeniler bunu
                                  fırsat biliyor. Hiç rahatımız huzurumuz kalmadı “
                                       Soluklanan Ahmet devam ediyordu.
                                       “  Ermeniler  İyi ve sanatkar insanlardı. Yüzlerce yıl
                                  beraber yaşadık. Zaten her  şey ellerinde. Bizimkiler
                                  açlıktan kırılırken, onlar yağ ile bal ile beslendi.
                                  Kesimhane de, bizim kadınlar kokmuş bağırsakları
                                  topraktan çıkartıp yemek yapmak için kavga ediyor.
                                  Çocuklar mezbahada açlıktan hayvan kanını yalıyor.
                                  Bizim çektiğimiz kıtlık ve hastalıkların hiç biri
                                  Ermenilerde yok.  Bu sefalet yetmez mi ki, bir de
                                  komitalar kurup bizlere saldırıyorlar! “   Devam
                                  ediyordu.
                                       “  Zenginlik  onları yoldan çıkardı. Rusya,  İngiltere,
                                  Amerika, Osmanlıyı çökertmek için, Ermeni’ye silah ve
                                  para verdi.  Fakat her Ermeni kötü değildi. Donanma
                                  cemiyetine yardım diye hükümet halktan bağış istedi.
                                  En zengin Türk’ün başkanlığında yapılan bağışlarda 43
                                  lira toplanabildi. Oysa Ermeni eşrafı Boğosyan’ın
                                  yaptığı kampanyada 450 lira toplandı. Bunu da seve
                                  seve devlete verdiler.“
                                       Kısa bir sessizlikten sonra Ahmet yine anlatıyordu.
                                        “ Gavur Hacı dersen adam öldürüyor, etrafa dehşet
                                  salıyor. Onun yanında insanın tavuk kadar kıymeti yok.
                                  Niyette zaten erkek  kalmadı. Kalanlar ise  kadınlar,
                                  ihtiyarlar ve çocuklar. Karşısına dikilenin hayatı
                                  kayıyor.  “
                                      Yunus  derinden  iç  geçirdi.  İçinden, memleketin
                                  haline bak diyordu. Eşkıya zulmü ve karışıklıklar
                                  devam ettikçe insanların rahat yüzü görmesi



                                                           35
   38   39   40   41   42   43   44   45   46   47   48