Page 96 - Yılınlı Dağı Kitap
P. 96
getiremiyordu. Fakat birden anladı. Bunlar zaptiye veya
jandarma değildi. Topluca insanlar bir yere gidiyordu.
Ne olabilirdi ki? Hacı daha dikkatli bir gözlemden sonra
birden aklına geldi. Ermenileri nakledeceklerdi. İşte bu
kalabalığın Ermeni tehcir kolu olacağı aklına geldi.
Arabadakiler herhalde Ermeni kadın ve çocuklarıydı. At
veya eşeklere binenler de arabadakilerin erkekleri olsa
gerekti. En başta ki siyah giysili olan, kafilenin reisiydi.
İri bir eşeğe binmiş ve boynunda ki haçın parlaklığı
buradan bile seçiliyordu. Ayakları ileri geri sallanıyor ve
önden gidiyordu. Ermeni komitaları doğu illerinde
insanları öldüre öldüre buralara geliyor, Everek’te ki
Ermenilerin bomba yaptığı söylenip duruyordu.
Hükümetin Ermenileri başka yerlere göndereceğini
duymuştu. İşte olan olmuş, nihayet Ermeniler başka
illere gönderiliyordu. Şehirde, kendisinin yağmaladığı
eşyaları satan adam söylemişti. Bu kafilenin tehcir kolu
olduğuna kesin inandı. Ve bu kolun yönü Sallı Bayır ve
Yılanlı Dağı olabilirdi. Tehcir kolu, daha güneye,
Mersin, Diyarbakır tarafına inecekti. O zaman tehcir
kolunun yolu Yılanlı Dağı etekleri, yani Harami Deresi
içinden geçen yol olacaktı.
Hacı’nın gözleri parladı. Bunların cepleri koyunları
para dolu olurdu. Kadınların üzerinde külçe külçe
altınlar olduğu söyleniyordu. Kafile Sallı Bayır’a
yöneldiğine göre, buradan, Ak Ev’den, Koyun Baba
üzerinden Harami Deresi’nden geçeceklerdi. Bunların
ilk konaklama yeri Koyun Baba olabilirdi. Bu sıcakta
suya mutlaka ihtiyaçları vardı.
Nihayet zengin Ermeniler de Yılanlı Dağı yoluna
düşmüştü. Harami Deresi boğazından, sazlığa,
bataklığa inecekler, Van Vana pınarlarından, İncesu’ya
ve oradan da Niğde’ye geçeceklerdi. Sonra Adana’ya
ve diğer illere devam ederlerdi. Hacı’nın ağzı
88