Page 99 - Yılınlı Dağı Kitap
P. 99

anlaşılıyordu.  Ermeniler, gittikleri yerde  yeniden
                                  hayata başlayacaklardı.
                                        Kafile  henüz  Sallı Bayır’ın başına gelebilmişti.
                                  Kalabalığın çıkarttığı gürültü, dağlarda yankılanıyor ve
                                  sesler iç  çekişlerle kayboluyordu. Birden ortaya çıkan
                                  bu gürültü Ağ Bayır tarafına yayıldıkça, insanlar
                                  kümeler halinde sekilere, ötmelere dizildi.  Meraklı
                                  bakışlarla yol alan kafileyi, yolun iki tarafına kümelenen
                                  insanlar seyre  daldı.  Kafiledeki  iyi giyimli kadınlar
                                  şaşkınlık içinde insanları harçsız ve taştan yapılma,
                                  toprak damlı evleri gözlüyordu. Geceleyin bu garip
                                  evlerde insanların nasıl kaldığını ve nasıl hayatlarını
                                  sürdürdüğünü meraklı bakışlarla anlamaya çalışıyordu.
                                  Taş yapı, yarısı yıkık evleri, sekileri, yastık taşlarını,
                                  toprak damları seyrediyorlardı. Bahçe Başı’ndaki
                                  görkemli konaklarını terk eden  bu insanlar, böyle
                                  yerlerde nasıl yaşanılır, nasıl uyunulur anlamaya
                                  çalışıyordu.
                                        Şehirden erken saatlerde çıkan kafile, sayılmış,
                                  isimleri not edilmiş, mallarına ait defter tutulmuş, mallar
                                  depolara konmuş ve depolar devlet memurlarına teslim
                                  edilmişti. Kafileler ise muhafızlar nezaretinde yola
                                  çıkmıştı.  Çat yoldan sonra sıcak basmış, kafile
                                  susuzlukla karşı karşıya kalmıştı. Kendilerine muhafız
                                  olarak verilen askerler, yaya  yürüyor, ter içinde yol
                                  alıyorlardı. Gökte tek bir bulut yoktu. Öğle vaktinde arı
                                  kuşları guruk guruklarla döneniyor, kuyruğu beyaz
                                  küçücük kuşlar kafilenin ardından kona göçe geliyordu.
                                  Demir tekerlekli on kadar araba ve at ve eşekli insanlar
                                  vardı. At ve eşeklere ergin erkekler binmişti. Kadın ve
                                  çocuk ve ihtiyarlarda arabada yola devam ediyordu.
                                  Sallı Bayır’ı tırmandıktan sonra,  Kulaklı ahalisinin
                                  haberi oldu. Oldu da  büyük bir  merak ile sekilere,



                                                           91
   94   95   96   97   98   99   100   101   102   103   104